Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 202

A. Yasal mal rejimi

Dördüncü Bölüm 1

Eşler Arasındaki Mal Rejimi

Birinci Ayırım 2

Genel Hükümler


A. Yasal mal rejimi

Madde 202 - Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır.

Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler.

I-) Yargı Kararları:

1-) YHGK, T: 05.05.2010, E: 2010/8-231, K: 2010/255:

“…Taraflar 06.03.1987 tarihinde evlenmiş, 24.09.2002 tarihinde açılan dava sonucu boşanmalarına karar verilmiş, hüküm 30.06.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler arasında boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejimi sona ermiştir. (TMK’nun 225/son)

Taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 24.09.2002 tarihine kadar ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 S. K. md. 10/1, 4721 S. TMK md.202/1)…”

2-) Y. 8. HD, T: 03.04.2019, E: 2018/11864, K: 2019/3584:

“… 01.01.2002 tarihinden önce 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM mad.170). TKM’de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri mal varlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5. maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK mad.544, TBK mad.646).

Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM mad.186/1). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (TKM mad.189). Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir.

Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş, gündelik, kar payı vb.) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtayın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir.

Bu açıklamalar doğrultusunda; öncelikle evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar, eşlerin çalışma sürelerine ve gelirlerine ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmelidir. Çalışmanın sabit olmasına rağmen, bir kısım döneme ilişkin belgelere ulaşılamaması durumunda, ilgili meslek kuruluşlarından ve/veya bilirkişilerden o döneme ilişkin yaklaşık gelir durumu sorulup öğrenilerek, malın edinildiği tarihe kadar ki eşlerin tüm gelirleri ayrı ayrı belirlenmelidir. Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 Sayılı TKM’nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacağı miktarları hesaplanmalıdır.

Somut olaya gelince; eşler, 15.02.1982 tarihinde evlenmiş, 05.10.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 25.01.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/ son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK’nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Kanun mad.10, TMK mad.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 S.lı TMK mad.179).

Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; dava dilekçesinde sayılan 1720,1721,1728, 1729, 1730, 1731, 1732, 1733, 1734 ve 1735 parsel sayılı taşınmazların davalı adına ifraz ve satış nedenine dayalı olarak değişik nedenlerle kaydedildiği, ancak Mahkemece taşınmazların ifraz öncesi tam olarak hangi tarihte hangi nedenle davalı adına edinildiği tespit edilmeden davanın reddedildiği anlaşılmaktadır. Öncelikle, Mahkemece, kadastro tutanakları ve tapu kaydına esas senetler de dikkate alınarak, taşınmazların davalı adına ilk ne zaman ne şekilde edinildiği (hangi taşınmazın ifraz sonunda hangi taşınmaz olduğu) tereddüt oluşturmayacak şekilde tespit edilmesi gerekir. Sonucuna göre de 01.01.2002 öncesi edinilen taşınmazlar yönünden; dinlenen davacı ve davalı tanık beyanlarına göre, davacının ahır işleri ve çiftçilik yaparak gelir sağladığı, bu suretle dava konusu taşınmazların edinilmesine az da olsa katkısının olduğu anlaşılmakla, tarafların her ikisinin de çalıştığının, davacının bir miktar katkı payının olduğunun kabulü gerekir. O halde, taraf gelirlerinden hareketle, yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca, davacının bir katkı oranı belirlenemediği takdirde, TMK’nin 4. ve TBK’nin 50. maddeleri uyarınca, hukuk ve hakkaniyete uygun bir katkı oranı takdir edilerek, yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca hesaplanacak davacının katkı payı alacağına hükmedilmesi gerekir. 01.01.2002 sonrası edinilen taşınmazların olması halinde bu taşınmazlar yönünden de; yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca hesaplanacak artık değerin yarısı oranında katılma alacağına hükmedilmelidir. …”

II-) Türk Kanunu Medenîsi:

A KANUNİ USUL

Madde 170

Karı koca, evlenme mukavelenamesi ile kanunda muayyen diğer usullerden birini kabul etmedikleri takdirde veya kabul edip te kanunda gösterilen sebeplerden birinin hüdusu halinde, aralarında mal ayrılığı cereyan eder.

III-) Madde Gerekçesi:

Yürürlükteki Kanunun 170 inci maddesini karşılamaktadır.

Madde 1984 tarihli Öntasarıdan alınarak dil açısından sadeleştirilmiştir.

Yürürlükteki Kanunda eşler arasındaki yasal mal rejiminin “mal ayrılığı” olduğu belirtilmiştir. Evlilik birliği sona erdiğinde, mal ayrılığı rejiminin eşler arasında büyük haksızlıklara yol açtığı, özellikle meslek sahibi kocanın lehine işlediği, ev işlerini yapan ve hatta kocasına mesleğinin icrasında yardımcı olan kadının durumunu hiç nazara almadığı, meslek çevrelerinde ve kamuoyunda ağır eleştirilere uğramıştır.

Bu nedenle, “edinilmiş mallara katılma” başlığı altında yeni bir mal rejimi düzenlenmiştir.

Maddenin birinci fıkrasında, eşler arasındaki yasal mal rejiminin “edinilmiş mallara katılma” olduğu belirtilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasına göre, eşler mal rejimi sözleşmesi yaparak kanunda belirtilen diğer mal rejimlerinden birisini seçebileceklerdir.

IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:

1-) ZGB:

Sechster Titel: Das Güterrecht der Ehegatten

Erster Abschnitt: Allgemeine Vorschriften

A. Ordentlicher Güterstand

Art. 181

Die Ehegatten unterstehen den Vorschriften über die Errungenschaftsbeteiligung, sofern sie nicht durch Ehevertrag etwas anderes vereinbaren oder der ausserordentliche Güterstand eingetreten ist.

2-) CCS:

Titre sixième: Du régime matrimonial

Chapitre premier: Dispositions générales

A. Régime ordinaire

Art. 181

Les époux sont placés sous le régime de la participation aux acquêts, à moins qu’ils n’aient adopté un autre régime par contrat de mariage ou qu’ils ne soient soumis au régime matrimonial extraordinaire.

V-) Yararlanılabilecek Monografiler:

Yusuf Uluç; Mal Rejimleri ve Tasfiyesi, Ankara, 2014.


1   Dördüncü Bölüm Türk Kanunu Medenîsi’nde “ Altıncı Bap / Esaslar” şeklinde idi.

2   Birinci Ayırım Türk Kanunu Medenîsi’nde “Birinci Fasıl / Karı Koca Mallarının İdaresi” şeklinde idi.

 

 

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X