Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 47

A. Tüzel kişilik

İkinci Kısım1

Tüzel Kişiler

Birinci Bölüm2

Genel Hükümler

 

 

A. Tüzel kişilik

Madde 47 - Başlıbaşına bir varlığı olmak üzere örgütlenmiş kişi toplulukları ve belli bir amaca özgülenmiş olan bağımsız mal toplulukları, kendileri ile ilgili özel hükümler uyarınca tüzel kişilik kazanırlar.

Amacı hukuka veya ahlâka aykırı olan kişi ve mal toplulukları tüzel kişilik kazanamaz.

I-) Yargı Kararları:

1-) Y. 3. HD, T: 05.06.2007, E: 2007/9267, K: 2007/9723:

“… Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının imzalayıp hastaneye verdiği kayıtsız, şartsız borç ikrarına sahip bononun ödenmeyen 2.686.09 YTL’lik kısmının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı; davanın reddini dilemiş, mahkeme … ; davacı Amerikan Hastanesinin tüzel kişiliği bulunmadığı gerekçesiyle davayı husumet ehliyeti yönünden reddetmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Tüzel kişiler, medeni haklardan istifade (hak) ehliyetine sahiptir (TMK.m.47). Bu nedenle de taraf ehliyetine de sahiptir (HUMK.m.38). Tüzel kişiler, davayı yetkili organları aracılığıyla takip ederler (HUMK.m.39/148).

Somut olayda, dava husumet ehliyeti yönünden reddedilmiştir. Davacı hastanenin tüzel kişiliğinin bulunup bulunmadığı hususu (gerek ticaret sicil memurluğundan, gerekse vergi kayıtlarından) araştırılmadan, eksik incelemeyle hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. ...”

II-) Türk Kanunu Medenîsi:

A HÜKMÎ ŞAHSİYET

Madde 45

Başlı başına mevcudiyeti haiz olmak üzere teşekkül eden cemiyet ve şirketler ile kendilerine hâs bir mevcudiyeti ve muayyen bir gayesi bulunan müesseseler, sicillerine kayıtlarını icra ettirmekle şahsiyet iktisabederler.

Gayeleri kanuna ve ahlâka mugayir olan cemiyet ve şirketler ve müesseseler şahsiyet iktisabedemez.

III-) Bölüm Gerekçesi:

Yürürlükte olan Medeni Kanununun İkinci Babı “Hükmî Şahıslar” bu Babın ikinci Faslı ise “Umumî Hükümler” başlığını taşımaktadır. Bu bölümün başlıkları günümüz diline uyarlanmış ve “Hükmî Şahıslar” yerine “Tüzel Kişiler”, “Umumî Hükümler” yerine ise “Genel Hükümler” başlığı tercih edilmiştir. “Tüzel Kişiler” terimi bugün hukuk dilinde yerleşmiş bir terimdir.

IV-) Madde Gerekçesi:

Yürürlükteki Kanunun 45 inci maddesini karşılamaktadır.

Maddenin kenar başlığı “Tüzel kişilik” olarak sadeleştirilmiştir. 1984 tarihli Öntasarıdan farklı olarak birinci fıkradaki “kişi birlikleri” yerine “kişi toplulukları”, yine aynı fıkradaki “bağımsız malvarlıkları” yerine “bağımsız mal toplulukları” terimleri tercih edilmiştir.

Birinci fıkrada, hem “tüzel kişilik” kavramının tanımı yapılmakta, hem de tüzel kişiliğin nasıl kazanılacağı belirtilmektedir. Fıkraya, tüzel kişiliğin nasıl kazanılacağı konusunda tüm özel hukuk tüzel kişileri için geçerli olabilecek genel bir hüküm koymaktan özellikle kaçınılmıştır. Çünkü yürürlükteki metin, İsviçre Medenî Kanunundan (m.51/1) esinlenmek suretiyle kişi ve mal topluluklarının “sicillerine kayıtlarını icra ettirmekle şahsiyet iktisap edeceklerini” belirtiyorsa da, bu hüküm pozitif hukukumuzda yalnızca vakıflar ve ticaret şirketleri ile kooperatif ortaklıklar açısından teyid edilmektedir. Serbest kuruluş sistemine tâbi olan dernekler açısından ise yürürlükteki maddenin ilk fıkrasındaki bu hükmün işlerliği söz konusu değildir. Bu nedenle, yeni düzenleme hazırlanırken bütün özel hukuk tüzel kişileri için geçerli olması amaçlanan bir genel hükümde, her tüzel kişi çeşidinin kendisi için getirilen özel hükümlerde kabul edilen sisteme göre kurulacağını belirtmekle yetinmenin daha doğru olacağı düşünülmüştür.

Öte yandan yürürlükteki metnin “tüzel kişilik” tanımı da yeni düzenlemeye aynen alınmamıştır. Bu yapılırken, kanunda tanımlanmak istenen hukukî bir kavramın kapsamına girecek kurumları tek tek saymaktan ziyade, bu kurumların ortak özelliklerini ortaya koyan açık bir ifade kullanılması gerektiği düşüncesinden hareket edilmiştir. Dernekler, vakıflar, ticaret şirketleri ve kooperatif ortaklıklar, kendilerini düzenleyen özel hükümlerde zaten ayrı ayrı tanımlanmaktadır.

Bu sebeple maddenin birinci fıkrasında, tüzel kişiliğin nasıl kazanılacağı açıklanırken verilen tanımda tüzel kişi türleri tek tek zikredilmemiş, tüzel kişilere has olan ortak unsurlar belirtilmiştir. Birinci fıkrada yer alan bu unsurlar ise,

a. Bir kişi veya mal topluluğunun bulunması,

b. Bu topluluğun belirli bir amaç için oluşturulması, 

c. Bu oluşumun hukuk düzeninde başlıbaşına bir varlığa sahip olmak üzere, bir örgütlenme ile sağlanmasıdır.

Herhangi bir kişi veya mal topluluğunun tüzel kişilik kazanabilmesi için, onun ayrıca hukuk düzeni tarafından “hak ehliyetine sahip bir varlık” olarak tanınması gerektiği de açıktır.

Yukarıdakilere eklenmesi gereken bu dördüncü unsur da birinci fıkrada yer almakta ve tanımda verilen özellikleri taşıyan toplulukların ancak özel hükümlerinde yazılı şartlar uyarınca tüzel kişilik kazanabilecekleri belirtilmektedir.

Maddenin ikinci fıkrasında, yürürlükteki metinden ve 1984 tarihli Öntasarıdan farklı olarak “Kanuna ... aykırı” yerine “hukuka ... aykırı” deyimi tercih edilmiştir. Böylece, yalnızca teknik ve dar anlamda “kanun”a değil, pozitif hukuktaki diğer yürürlük kaynaklarına aykırı amaç güden kişi ve mal topluluklarının da tüzel kişilik kazanamayacağı vurgulanmış olmaktadır. Diğer taraftan ikinci fıkrada, yürürlükteki metinden farklı olarak “kanuna ve ahlâka mugayir” ifadesi yerine “hukuka veya ahlâka aykırı” ifadesi kullanılmış ve böylece “ve” yerine “veya” sözcüğü tercih edilmek suretiyle sadece hukuka aykırılığın yahut da ahlâka aykırılığın varlığının, tek başına tüzel kişiliğin kazanılmasını engellemeye yeterli olduğu vurgulanmıştır.

V-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:

1-) ZGB:

Zweiter Titel: Die juristischen Personen

Erster Abschnitt: Allgemeine Bestimmungen

A. Persönlichkeit

Art. 52

1 Die körperschaftlich organisierten Personenverbindungen und die einem besondern Zwecke gewidmeten und selbständigen Anstalten erlangen das Recht der Persönlichkeit durch die Eintragung in das Handelsregister.

2 Keiner Eintragung bedürfen die öffentlich-rechtlichen Körperschaften und Anstalten, die Vereine, die nicht wirtschaftliche Zwecke verfolgen, die kirchlichen Stiftungen und die Familienstiftungen.

3 Personenverbindungen und Anstalten zu unsittlichen oder widerrechtlichen Zwecken können das Recht der Persönlichkeit nicht erlangen.

2-) CCS:

Titre deuxième: Des personnes morales

Chapitre premier: Dispositions générales

A. De la personnalité

Art. 52

1 Les sociétés organisées corporativement, de même que les établissements ayant un but spécial et une existence propre, acquièrent la personnalité en se faisant inscrire au registre du commerce. 

2 Sont dispensés de cette formalité les corporations et les établissements de droit public, les associations qui n’ont pas un but économique, les fondations ecclésiastiques et les fondations de famille.

3 Les sociétés et les établissements qui ont un but illicite ou contraire aux moeurs ne peuvent acquérir la personnalité.

 


1    İkinci Kısım, Türk Kanunu Medenîsi’nde, “İkinci Bap / Hükmî Şahıslar” şeklinde idi.

2    Birinci Bölüm, Türk Kanunu Medenîsi’nde, “Birinci Fasıl / Umumi Hükümler” şeklinde idi.

 


Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X